Veri Güvenliği Araştırmamız Marketing Türkiye Dergisi’nde
Toplumsal yaşamda ve alışkanlıklarda köklü değişimlere neden olan dijitalleşme, çeşitli avantajlar sağladığı gibi dezavantajları da beraberinde getirdi. Dijitalleşme ile ortaya çıkan dezavantajların başında ise veri güvenliği yer almaya başladı. Özellikle Kovid-19 pandemisiyle birlikte artan internet alışverişleri yaşamı kolaylaştırdığı gibi tüketicinin kişisel verilerin paylaşımı hakkında daha çok endişelenmesine de neden oldu. Nitekim son zamanlarda artan verilerin sızdırılması veya çalınması vakaları veri güvenliğiyle ilgili firmaların yeterli önlemlere sahip olup olmadığıyla ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi.
Verilerin çalınması veya sızdırılmasıyla ilgili gelişmeler ışığında tüketicinin bilgi paylaşımına ve veri güvenliğine bakışını analiz eden Aksoy Araştırma, merak edilen tüm soruları sosyoekonomik statü, yaş ve cinsiyet dağılımlarına göre cevaplandırdı.
Katılımcılara başvuru esnasında sunulan sözleşmeyi okuma durumları sorulduğunda %57,1’inin okuduğu, %42,9’unun ise okumadığı görüldü. Sosyoekonomik statü düştükçe, yaş dağılımı ise arttıkça okuma oranlarında yükselme olduğu tespit edildi. Cinsiyet dağılımına bakıldığında ise kadın katılımcıların erkeklere oranla okuma oranının fazla olduğu görüldü. Araştırmada kadınların %61’i, erkeklerin ise %51,8’i sözleşmeleri okuduklarını ifade etti. Okumadığını ifade eden katılımcıların öncelikli olarak sundukları neden %77,5 ile sözleşmelerin çok uzun olmasıydı. Sözleşmeleri çok karmaşık bulduğu için okumadığını belirtenlerin oranı ise bu araştırmada %46,6 oldu. Üyelik işleminin kabul edilmeyeceğinden dolayı sözleşmeleri okumadığını ifade eden katılımcıların oranı %32,5, sözleşmeleri teknik bulanların oranı ise %19,1 oldu.
Veri güvenliğine ilişkin soruda ise katılımcıların %50,2’si paylaştığı bilgilerin güvende olmadığını belirtti. Bilgilerinin güvende olduğunu belirtenlerin oranı ise %27 oldu. Sosyoekonomik statüdeki düşüşe paralel olarak güvende olmadığını hisseden tüketicinin oranında artış olduğu görüldü. Yaş dağılımına bakıldığında ise bu durumun tam tersi durumla karşılaşıldı. (18-34) yaş arası katılımcıların %51, (35-54) yaş arası katılımcıların %48’i ve (50 yaş ve üzeri) katılımcıların ise %48,6’sı paylaştığı bilgilerin güvende olduğunu belirtti. Erkek tüketicilerin ise kadınlara oranlar güveninin daha düşük olduğu tespit edildi. Erkeklerin %53,3’ü, kadınların ise %47,9’u bilgilerinin güvende olmadığını ifade etti.
Araştırmanın son bölümünde katılımcıların olası bir veri sızıntısı veya hırsızlığı durumunda markaya olan bakışının ne yönde değişeceği soruldu. Katılımcıların %78,2’si bilgilerinin çalındığı bir senaryo ile karşılaştığında markayı kullanmayı bırakacağını belirtti. Markaya olan güveninin sarsılacağını ancak kullanmaya devam edeceğini belirten katılımcıların oranı %18,4, markayı olan güveninin etkilenmeyeceğini belirtenlerin oranı ise %3,4 oldu. Tüketicinin genel olarak veri güvenliğine büyük önem verdiği ve olası bir ihmalin markaya olan bakışını değiştireceği bu sonuç ile tespit edilmiş oldu.
Metodoloji
- Araştırma güncel konularda seçmenin nabzını ölçümlemek amacıyla Marketing Türkiye için Aksoy Araştırma tarafından yürütüldü.
- Zamanlama: 05 Nisan 2021
- Veri toplama yöntemi: Mobil Panel (Eşzamanlı)
- Örneklem: Yüzde 95 güven aralığında yüzde 3 hata payı ile 1067 görüşme gerçekleştirildi.
- Örnekleme yöntemi : Türkiye temsili cinsiyet, NUTS1 bölge dağılımı, yaş, AB, C1 ve C2 sosyoekonomik statü kotası
- gözetildi.
Benzer içerikler
Marketing Türkiye için Gerçekleştirdiğimiz Araştırma ile Ali Koç’un Aldığı Oy Oranını 3 Ay Öncesinden Bildik
Fenerbahçe Seçimli Olağan Genel Kurulu sonrası Ali Koç yüzde 75’lik bir oranla başkan seçilirken kongrede aldığı oy oranı büyük bir kesimi şaşırttı. Marketing Türkiye için sonuçlar çok da sürpriz olmadı.
Milliyetçi Tüketicilerin Tüketim Alışkanlıkları Araştırmamız Marketing Türkiye Dergisi’nde
Son yıllarda Türkiye’de milliyetçilik oldukça zirve yapmış durumda. Bir yandan hükumetin “yerlileşme ve millileşme” politikaları bir yandan doların önlenemez yükselişi yeni bir milliyetçi akımı da beraberinde getirdi. Peki, bu gerçekten tüketim
Çay Tüketim Araştırmamız Marketing Türkiye Dergisi’nde
Türkiye’nin sosyalleşme platformu: Çay Ait olduğumuz kültürle özdeşleştiriyor ve bizi biz yapan bir değer olarak görüyoruz çayı. Sohbet, dostluk, huzur, mutluluk, aile dendi mi, “o zaman bir çay demleyelim” diyoruz.